8 Eylül 2009 Salı

Bahtı kara Cisse

"O kusursuz bir centilmen. Jude onun çekiciliğine kapılmıştır." Evet Cisse'nin eşi Jude'un annesi Lillian Litter'ın bu sözleri her ne kadar bir insan için olumlu, şanslı ifadeler de olsa, şans her zaman her yerde olmuyor. Djibril Cisse'den bahsediyorum. Art arda yaşadığı ciddi sakatlıklar futbol kariyerinin en verimli çağlarında Djibril Cisse'ye gerçekten büyük bir köstek olmuştu. Hatırlamak istersek, 2004 yılında Liverpool forması altında Blackburn maçında sol ayak bileğini kıran Cisse, 2006 yılında da Fransa milli forması ile çıktığı çin maçında sağ ayak bileğini kırıyordu. Fransız golcünün acısını, takım arkadaşı Thierry Henry şöyle ifade etmişti: "Korkunç bir acı içinde çığlık attı. O sırada tam yanındaydım." Sakatlıklar sonrasında Rafael Benitez ile yaşadığı sorunlar ve takımdan uzaklaştırılması ile devam ediyordu şanssızlıklar.
Şimdi de tam da eski günlerini Panathinaikos'ta biraz da olsa yansıtır derken, şanssızlığı gene gösterdi kendini. Hafta sonu oynadıkları Olympiakos Volos maçında Yunanların ırkçı söylemleri oluştu kendisine karşı. Sen takımın için gol atıyorsun, sevincini taraftarlarla paylaşmak istiyorsun; bu sırada sana maymun sesi çıkarıyorlar, şişe atıyorlar. Burada Yunan taraftarların geriliği olduğunu kabul ediyoruz; fakat Cisse'nin bu şanssızlığı ne olacak? Üstelik de kendi kulübünü de duruma duyarsız kalması ilginç bir durum. Yunanistan'a ırkçı tezahüratlar duymaya gelmediğini ve böyle devam edemeyeceğini bildiren Cisse, umarım kendisine bunu yapanlara en uygun cevabı bir şekilde verecektir.
"Şansın bol olsun Djibril!" diyemeyeceğim, onun yerine: "Şanssızlığın az olsun Djibril !!!" diyorum.

Hiç yorum yok: