30 Ekim 2009 Cuma

18 Mart'ta Çanakkale Rüzgarı Esmeye Başlasın Artık


Çanakkale'de soğuk ve rüzgarlı birgün. Yarın maç saatinde de böyle olacak büyük ihtimalle. Çanakkale'nin hiç eksik olmayan rüzgarı daha şiddetli esecek. Deplasmanlarda ara sıra görülen Çanakkale Dardanelspor rüzgarının da 18 Mart Stadyumu'na uğramasını istiyor herkes. Hacettepe'yle başlayacak galibiyet serisiyle beraber eski Çanakkale Dardanelspor fırtınasının geri dönmesi dileğiyle..

Ayrıca D Spor'un maçı vermesi bizim için kötü. Zaten hava da kötü takım da sahasında kötü. Maçı televizyondan takip etmek isteyebilir halk.

29 Ekim 2009 Perşembe

29 Ekim 1923


29 Ekim'in kıymetini bilmek lazım. Cumhuriyeti korumak ve yaşatmak herkesin görevi. Herkesin bayramı kutlu olsun.


Ey Türk gençliği,birinci vazifen,Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve muafa etmektir.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Güle Güle Larsson




Kötülükten kötülük doğuyor.

Geçtiğimiz yılların flaş transferlerine imza atıp oynadığı agresif ve istekli futbolla çoğu kişinin gözdesi haline gelen Portsmouth, çeşitli sebeplerden bu sezona çok kötü başladı. Arka arkaya aldığı kötü sonuçlarla Premier Lig'de 10. haftada 4 puanla son sırada bulunuyorlar. Ama kötülükler yakasını bir türlü bırakmıyor Pompey'in. Kadrosuna yeni bir oyuncu katmak isteyen Portsmouth'a şimdi de transfer yasağı geldi. Sebebi ise bir çok yıldızını elinden çıkarmasına rağmen kulübün transfer borçlarını hala ödeyememesi. Üstüne üstlük 3 hafta önce takımın neredeyse hepsini satın alan, fakat futbolla ilgisi olmayan Ali Al Faraj bile artık kulübü satmak istediği, teknik patron Paul Hart'ın da sonunun yakın olduğu konuşuluyor basında. Umarım lig Kupası'nda ki farklı Stoke City galibiyeti onların tekrar dirilişinin bir sinyali olur ve özlediğimiz Portsmouth'u yeniden izleme fırsatını yakalarız.

Spikerler ve Üç Büyükler / Ercan Taner

Bazı maçlar vardır skorlarıyla falan hatırlanmaz. Güzel golleriyle hatırlanır. Sonuç o takım için kötü de olabilir o maçta ama güzel goller hatırlanır ve bu güzel goller atılırken bazı spiker bağırışları da unutulmaz. Her takımın maçlarından üç tane seçtim. İlk olarak Ercan Taner...


Galatasaray maçları ;
  • Galatasaray-Leeds United : Hiç farketmez hiç farketmez .. Alman , İtalyan, İspanyol, İngiliz hiç farketmez.. Harikasın Hakan Şükür harika gol gooll..
  • Rapid Wien - Galatasaray : Hagi kaleye baktı ; bir çalım , nefis bir hareket.. Hagi Hagi Hagii Hagii...

  • Galatasaray - Fernebahçe (02-03 sezonu) : Ümit aldı. Kaleye vurdu goooll. Ümitin Karan'ın gecesi.. Ümit'in gecesi. Galatasaray 2-0 önde..



  • Fenerbahçe maçları ;
  • Fenerbahçe - Samsunspor (03-04 sezonu) : Alex goooll. Yok böyle bir gol, yok böyle bir gol.. Muhteşem, muhteşem, süper bir gol.. Sahalarda ender görülen bir gol Kadıköy'de görülüyor.. Alex sambayı yapıyor..


  • Fenerbahçe - Galatasaray (01-02 sezonu) : Yerdenn.. Sert şuuut.. Gooll , süper bir gooll süper bir gol.. Rapaiç Rapaiç.. Fenerbahçe bir Galatasaray sıfır.. Rapaiç...


  • Fenerbahçe - Diyarbakırspor (04-05 sezonu): Alex.. Alex .. Vurduu.. mükemmel bir gol süper bir gol göstere göstere köşeye vuruyor. Alex De Souza , Alex De Souza...



  • Beşiktaş maçları ;
  • Fenerbahçe - Beşiktaş (03-04 sezonu) : Şimdi pas.. Ali güneş.. Koray yerden gooll .. Gol gol gol.. Koray attı.. Tarihi bir maç izliyoruz tarihi.. Koray'ın golü. Beşiktaş 4-3 önde....

  • Beşiktaş - Galatasaray : (02-03 sezonu) : Sergen aldı. Sergen Bülent yan yana. Sergen,Bülent.. Sergen yanında Tümer var. Tümer'e doğru , açıyı kaybetti.. Tümer topu aldı. Sergen ve gol gooll golll.. Sergen attı Sergen attı şampiyonluk geldi .. Sergen'le Beşiktaş şampiyonluğa koşuyor..

  • Beşiktaş - Çaykur Rizespor(07-08 sezonu) : Delgadooo.. Delgadoo.. Müthiş bir gol, süper bir gol, mükemmel bir gol... Delgadoo.. Arjantinli tango yaptı....

27 Ekim 2009 Salı

Benziyorlar Kardeşim #8

Futbol'a 1999 yılında Nacional Monteviedo takımında başlayan, ardından Plazo Colonia ve Sao Paulo'da devam eden ve buradaki hırsı ile Van Damme lakabını alan ve 2006'da Fenerbahçe'ye transferi gerçekleşen 28 yaşındaki Uruguaylı defans oyuncusu Diego Alfredo Lugano Moreno.


2006-08 yılları arasında Coritiba'da 63 maçta 33 gol atarak dikkatleri üzerine çeken ve 2009'da Palmerias'a transfer olup gollerine devam ederken Barcelona tarafından keşfedilip hemen kadroya dakil edilen 20 yaşındaki Brezilyalı genç Keirrison de Souza Carneiro.Yanlız resmi olarak Barcelona forması giymeyen genç yıldız şu anda kiralık olarak Benfica'da top koşturmakta.

Pes 2010 / İlk İzlenimler

Öncelikle Fifa'nın Pes'in yanından hiç bir zaman geçemeyeceğini belirtmek lazım. Pes 2008'le değişmeye başlayan grafik ve oynanabilirlik her sene biraz daha yükseliyor. Pes 2010'da bunu gördüm. 09'a göre birçok yenilik var ve oynanabilirlik gerçeğe çok daha yakın. Kanat bindirmeleri, toplu hücum gibi özellikler çok güzel. Verkaç yaptığınızda oyuncu bir pastan sonra bırakmıyor ve koşmaya devam ediyor. Pas kaybının çok olması da bence güzel. Oyunun eleştirilen yönlerinden biri bu olmuş ama bence yersiz bir eleştiri. Penaltı vuruşlarını henüz çözmüş değilim. Kaleciyi penaltı atışlarında çizgi üzerinde yürütebiliyorsunuz. Bu dikkatimi çekti. Oyunu daha çok oynadıkça tanıma fırsatı bulacağız elbette. Ha herşeye rağmen PES 2010 mu PES 6 mı deseler hiç düşünmez gene PES 6 derim.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Avrupa'dan Kısa Kısa

Chelsea'nin beş golle yeniden liderliğe yükseldiği Premier League'de Liverpool United'i geçti Gerrard'sız. Vidic Liverpool maçını geçmedi gene kırmızı kartsız. Arsenal ve City tatsız. Tottenham biraz şanssız. Portsmouth gene üç puansız.
Inter galibiyetlere devam ediyor Serie A'da.. Sürpriz takım Sampdoria. Kazanmaya devam ediyor o da. Juventus peşlerinde. Amauri ile güldüler Siena'da. Milan'ı güldüren isim Alessandro Nesta. Hayal kırıklığının adı Lazio ve Roma.
La Liga'da Barca ezdi Zaragoza'yı altı golle.. Real Madrid Ronaldo'suz yapamadı gene. Kanoute ve Fabiano'suz Sevilla Espanyol'la berabere. Atletico Madrid hasretken galibiyete, Villarreal tanıştı üç puan ile.
Almanya'da beraberlikler haftası. Lider, Leverkusen aşamadı. Schalke beraberliği doksanda kurtardı. Bu hafta Bremen ve Bayern'e yaradı. Stuttgart puan kaybetmeye alıştı. Hertha Berlin ligin dibine demir attı.

Hacettepe Maçı Ankara'da Oynansın


Geçen hafta galibiyeti haketmişti Çanakkale. Bu hafta da istediğimiz oldu. Ama gene deplasmanda alındı galibiyet. Galibiyetin deplasmanı içerisi olmaz fakat 18 Mart Stadı'na gelenler de galibiyet izlemek istiyor. Kocaeli maçında gene etkili bir oyun varmış okuduğum yazılara göre. Koray Kurt etkili olmuş her deplasman maçında olduğu gibi. Goller iki solak İsmail ve Sakıp'tan. Çok iyi oldu bu galibiyet. Altı puanlık maç desek yeri. Tam ümitsizliğe düştüğümüz anda gelen bu deplasman galibiyetleri ister istemez umutları yeniden yeşertiyor. Gelecek hafta içeride ne yapıp edip Hacettepe'yi yenmeliyiz.

Derbi'nin ardından!!!


Birçok yorumlar yapıldı, bu sene herşey farklı olacak dendi ama gelenek yine bozulmadı ve sarı-lacivertliler ezeli rakibi Galatasaray'ı evine eli boş gönderdi. Maç öncesi yaşanan gereksiz gerginlikler, maçın sert geçeceğini işaret eder gibiydi. Naç başında Emre'nin Baros'a yaptığı sert hareket bence Galatasaray'ın en önemli silahını adeta ellerinden alıyordu. Fener'in işi kolaydı, iyice kolaylaştı böylece. İlk yarıda Nonda'nın kafa pozisyonu dışında tehlike yaratamazken Galatasaray, rakibi bir çok gol pozisyonundan birini skora dönüştürdü. İkinci devrede de Galatasaray'ın başına 2 kötü şey daha geliyor ve sakatlık-penaltı-kırmızı kart 3'lüsünün hepsine sahip oluyordular. Bu durumda beraberliği kurtarsalar çok büyük iş yaparlardı ama Fenerbahçe oyun disiplininden hiç kopmadı ve 10 yıllık geleneği bozmayarak istediğini aldı. Galatasaray bu Kadıköy'de kazanması için ne yapması gerektiğini bulmak gerçekten çok zor.

24 Ekim 2009 Cumartesi

İnciler #10

“Eğer İsa olduğunu düşünüyorsa, ben onun havarilerinden biri kesinlikle değilim.” Chelsea menejeri Ancelotti Jose Maurinho ile tartışmada. ( Mourinho da daha öncesinde“ İsa bile herkesçe sevilmemişti. Ben ne bekleyim?” demişti.) “ Gerçek topu göremez oldum ve kırmızıya odaklandım. İçgüdüsel olarak bana yakın olduğu için kırmızı topa gittim ve diğeri de yanımdan geçti.” Pepe Reina o meşhur plaj topu ile ilgili konuşuyor.“ Bu West Ham için bir kaç maç oynayıp sonrada Manu’da sevinmeyecek Carlos Tevez’in durumu gibi değil ki. Benim bu kulüpte 7 yılımı geçti.” Harry Redknapp, Tottenham’ın Portsmouth’a attığı gollerde kendisinin sevinç gösterisinde bulunmaması üzerine konuşuyor.


“ Bunu nasıl yaptım bilmiyorum. Teşekkürler, Bruce!” Beckham,İngiltere-Beyaz Rusya maçında sadece yarım saat oynamasına rağmen Steve Bruce tarafaından maçın adamı seçilmesi üzerine.
“ Maçın adamı olarak Crouch’u seçmedim çünkü geçen yaz beni geri çevirmişti.” Steve Bruce bu kararın arkasındaki mantıksal sebebi açıklıyor.


“ Xabi Alonso ve Gareth Barry ‘yi kiralamadığım için eleştirilmekteyim. Fakat onlarla imzalasaydım Song, Diaby ve Denilsın’u öldürmüş olurdum.” Arsene Wenger oyuncuları değiştirmesini engelleyen durum üzerine.


“ Herkes nereye gittiğini çok merak ediyor. Herhangi bir fidye notu da almadık.” Falkirk sözcüsü Keith Hogg takımın maskotu’nun kafasının gizemli bir şekilde ortadan kaybolması üzerine.“ Hangi takım geçekten büyük? Forest size Avrupa kupası gösterebilir. Newcastle kaç tane almış ki? Sanırım hepimiz bu sounun cevabını biliyoruz.” Nottingham Forest forveti Dexter Blackstock Newcastle’ı yıkan gol hakkında. Newcastle’dan bir oyuncu daha önceden iddialı şekilde, eğer Forest kazansaydı Avrupa Kupası’nı kazanmış gibi sevineceklerdi, demişti.ITV sunucucu: Steve? Agbonlahor adımdan başka bu İngiltere tarafına ne katıyor?
Steve Bruce: Hmm, tam olarak acemi adım.


“ Bugün benim doğum günüm, yani bu da arkadaşlardan erken gelen bir Noel hediyesiydi.” Blackburn menejeri Sam Allrdyce Burnley galibiyetinden sonra sözlerini biraz karıştırıyor. “ Kramponlarını kırmızıydı, beyaza geçti ve bu da büyük farkını golde gösterdi işte.”Charlton-Huddersfield maçında Izale Mcleod’ün golonden sonra spikerin sözü. Fakat gol kafa golüydü.

“ Defans oyuncusunun adı Shitov. Eğer sırıtacaksanız yatağa da gidebilirsiniz.” Clive Tyldesley, İngiltere-Beyaz Rusya maçında.“1990 da Tur bir reforma şahit oldu ve dağları icat etti.” Tur yönetmeni Cristian.

23 Ekim 2009 Cuma

Gençler Sorunu / Kocaelispor -Çanakkale Dardanelspor

Bu haftasonu İzmit İsmetpaşa maçında Kocaelispor ve Çanakkale Dardanelspor karşılaşacak. Bir yanda zorunluluktan gençlerle oynayan Kocaelispor bir yanda da isteyerek gençlerle mücadele eden Dardanelspor. İkisinin de ortak yönü sadece bu değil. İkisi de 10. haftası oynanacak olan ligde puanlarını 10 yapmak veya 10 puanı geçmek için mücadele edecek. Gençlerin şans verilmediği bir ülke olarak tanınan Türkiye'de ; çoğunluğu gençlerle kurulu olan bu iki takımın halini görünce diğer kulüplerin de bu işe girmemesini normal olarak karşılamak lazım. Peki tecrübeli futbolcularla başarı geliyor mu geliyor ama günlük başarılar bunlar. Uzun vadeli düşünmenin yer almadığı ülkemizde günü kurtarma çabası var. Bu iki takımı örnek verirken gençlere kötü demedim. Fakat sorun şurada. Birisi lisans problemi için gençlere şans veriyor biri ise para kazanmak için. Bu böyle olunca iki takım futbolcuları da er ya da geç takımlarından ayrılacaklarını biliyorlar. İçlerinde maalesef takım ruhu olgusu oluşmuyor ve bu da başarısızlığı getiriyor. Kocaelispor ve Çanakkale Dardanelspor'u gelecek sezon gene Bank Asya'da görmek isterim. Gene genç kadrolarıyla ama bu sefer daha inançlı daha emin daha başarılı. Hafta sonu iki takıma da başarılar.

22 Ekim 2009 Perşembe

Bank Asya'da 9 Hafta Sonunda Dikkat Çekenler

Oğuz Dağlaroğlu : Kartalspor'un başarısındaki en büyük paylardan biri ona ait. Tecrübesini çok iyi yansıttı. 9 hafta sonunda sadece 6 gol yedi. Kartal'ın 5. olmasını sağlayan attığı gol sayısı değil yediği gol sayısı. Örneğin Kartal'la aynı puan olan Bucaspor 20 gol atarken Kartal'ın gol sayısı 10. Bu da demek oluyor ki Oğuz çok iyi bir sezon çıkarıyor.

Elionar Ribeiro : Çaykur Rize'nin gol yükü. Rize'nin diğer forvetleri Kenan Özer, Çağrı Yarkın ve Özgürcan Özcan'ın gol sayısı 6. Ribeiro'nun da 6. Bank Asya için fazla bir futbolcu açıkcası. Rakipler için her zaman dikkat edilmesi gereken bir futbolcu Brezilyalı.

Kılıçarslan Kopuz : Deneyimli kaleciler için Bank Asya çok uygun. Kartalspor'a nazaran daha iyi bir takım olduğu için Oğuz'u daha önce yazdım ama Kılıçarslan ligin en az gol yiyeni. Sadece 5 gol.

Kaue Da Silva : Çanakkale'de oynanan maçta Konyaspor hiçbir şey yapmıyorken frikik olmuştu. Ve golünü attı. Çok iyi kullandığı frikiklerle Konyaspor'a zor anlarda çok yardım etti. Sol ayağını çok iyi kullanıyor. Büyük bir ihtimal seneye Konyaspor Süper Lig'e geri dönecek o da yeteneklerini Süper Lig'de sergilemeye devam edecek.

Mehmet Batdal : Dev cüssesine rağmen top tekniği çok güzel. 7 golü var. Bucaspor'un herşeyi. Devre arasında başka bir takıma giderse Bucaspor bu başarılı günlerini çok arar. Ya devre arası ya sezon sonu bilemem ama gideceği kesin.

Yasin Avcı : Altay'dan transfer olan Yasin Avcı çok kritik gollere imza atmayı başardı. Orta saha olmasına rağmen 5 golü olması tesadüf değil. Çok etkili ve hırslı bir futbolcu.

Wolfsburg-Beşiktaş / Gol Yok Ama Puan Var

Klasik bir cümleyle başlayayım. Maç öncesi bir puan sizin olsun deseler kabul ederdik. Beşiktaş taraftarları bile o kadar ümitsizdi ki 1-0 yenilelim yeter diyenler az değildi. Ama futbol bu. Son dakikalara girerken Wolfsburg bir puan için savaşıyordu. Almanya'da aslında bir deplasman yoktu. Türk seyirciler gene bir Türk takımını yalnız bırakmadı. Kadroya gelince Kasımpaşa maçında ilk onbir başlamayan Tello, İbrahim Kaş, Fink ve İbrahim Üzülmez sahadaydı. Şaşılacak bir durum aslında. Ve aslında bu kadro değişiminin bir yararının olmadığını gördük bu akşam. Beşiktaş'ın en kötü oyuncuları Tello ve İbrahim Kaş'tı. Bir ara pası dışında son derece laubali bir oyun sergiledi Tello. İbrahim Kaş ise berbattı. İlk yarı her atak oradan gerçekleşti. Tek faydası Grafite'nin kırmızı kart pozisyonunda yer almasıydı. Sadece bizde değildi tabi kötü oyuncular. Onlarda kötü oynayanlar da az değildi. Buna rağmen pozisyonlar oldu. Beşiktaş'ın birçok önemli pozisyon olacak atağı düşüncesizce atılan paslar sonucu eridi ve gitti. Tabata'nın da oyuna geç girişi nedeniyle sıkıntı çektik o bölgede. Tabata baştan oynamalıydı bence Tello'nun yerine. Hocanın Uğur İnceman takıntısını da anlamak mümkün olmuyor. Gene girdi Uğur. Beğenmiyorum ve beğenemeyeceğim herhalde bu adamı hiç.

İlk yarı Dzeko'nun kafası çok önemli bir pozisyondu. Şans yanımızdaydı. Dzeko'nun çok iyi oynamasına rağmen gol atamamasında Ferrari ve Sivok'un payının olduğunu düşünüyorum. Özellikle Ferrari gerçekten mükemmeldi. Ernst-Fink ikilisi muhtemelen Alman takımıyla oynuyoruz diye yapılan bir tercihti. Gol atamamamıza rağmen sanırsam Beşiktaş sonunda ideal forvet ikilisini buldu. Nihat ve Bobo. Israr etmek de fayda var. Tabii ki arkalarında da Tabata. Tabata'nın oynadığı dakikalarda Beşiktaş'ın hücumda ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Hakemleri konuşacak olursak ; yan hakemin ofsayt kararlarında pek doğru olduğu söylenemez.
Beşiktaş'ın Türkiye'nin çoğunu yanılttığı bir maç oldu. Galip de gelebilirdik ama yeniledebilirdik. Bu yüzden beraberliğe seviniyorum. Mustafa Denizli'nin normal dakikalarda değişiklik yapmayıp son dakikalarda zaman geçirircesine yaptığı değişiklikleri de anlamadım. Sanırsam Şampiyonlar Ligi'nde alacağı ilk puan onu heyecanlandırdı.

Grafite'nin ikinci maçta oynamaması bizim için avantaj. Bir puan için gelecek taraf bu sefer onlar olacaklar. Bu akşam da gördük ki Dzeko ve Grafite onların herşeyi. Bir kanadı yoksun gelecekler İnönü'ye. Galibiyete bu akşamdan sonra daha çok inandım açıkcası. 7 puan Beşiktaş'ı gruptan çıkartmaya yetecek gibi duruyor. Hadi hayırlısı..

Anket Sonucu

Anket sonunda Guus Hiddink (benim yanlış yazışım sonucu oluşan ismiyle Guud Hiddink) birinci sırayı aldı. Çok zor bir ihtimal gibi gözükse de çok isterim onu Milli Takım'ın başında görmek. İkinci sırada Lucescu var. Hiddink'e göre gerçekleşme olasılığı daha yüksek. Eh fena da olmazdı hani ama pek sanmıyorum onun da geleceğini. Üçüncü sırada Spaletti var. Milli Takım başında onu görmek de çok şaşırtırdı açıkcası herkesi. Yabancı teknik direktörden yanayım. İnşallah bize istikrar getirecek bir teknik direktörle anlaşırız.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Eski Formalar

Genç Beckham'ın 95-96 sezonunda giydiği, daha çok kazağa benzeyen Man. Utd. forması..
İngiltere'de aynı sezon bu tür forma modaymış galiba. Bu da aynı yıl Chelsea'nin forması..
94-95 sezonu. Barcelona'nın forması. Forma garip olsa da Romario'nun üstünde hoş durmuş.

Newcastle United 95-96 forması..


20 Ekim 2009 Salı

Unutmamalı

Saha, kadro, moral ; her açıdan Real, daha avantajlı. Ama birşeyi unutmamalılar.


Üzülmemek Elde Değil

Rize mağlubiyetine üzülmemek elde değil. Galip gelemememiz beceriksizlikten ; berabere kalamamamız da şanssızlığımızdan kaynaklandı bu hafta. Bu takım böyle oynuyorsa Karşıyaka, Konya ve Buca maçlarında neredeydi demek de hakkımız. Kötü oynarken yenilmemiz de takımın haline üzülüyorduk fakat iyi oynarken kaybetmek daha fazla üzdü. Ligin en zayıf halkalarından biri olarak nitelendirilmek can sıkıcı. Bunu da kendi takımımız yarattı maalesef. Tek tesellimiz hala düşme potasında olmamamız. Haftaya Kocaeli ve daha sonra Hacettepe maçı var. Bu maçlardan 4 puan çıkarmamız lazım bir türlü. Çanakkale şehri ve Çanakkale Dardanelspor ismi bunu haketmiyor.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Fevzi Tuncay ve Serkan Kırıntılı

Bu hafta Espinoza'yı göremedim Diyarbakırspor kalesinde. Geç döndüğünden kaleyi Fevzi'ye devretmiş Ziya Doğan. Görmeyeli çok olmuştu onu. Keşke iyi dönseydi ama olmadı. Hatalı gollerle döndü. Kendisi için üzüldüm. Genç yaşta Beşiktaş'ın kalesini almıştı ama koruyamadı yerini. Bir hatalı iki hatalı gol derken kendisini dipte gördü. Toparlanamadı bir daha. Milli takıma bile seçilmişti genç yaşta Beşiktaş'taki performansıyla. Serkan Kırıntılı'da da bunu görüyorum. İyi bir kaleci geliyor dediler ikimci bir Rüştü dediler. Ama artık izlediğim hatalı gol sayısı oldukça fazla. Kendisini toparlayamıyor bir türlü. Milli Takıma seçilmişti o da bir dönemki performansıyla. Bence birşeyler yapıp toparlamalı. Yoksa Senecky hala boşta. Ankaragücü bir tek onu almadı zaten Ankaraspor'dan. O da gelirse zaten düşüşün ilk adımı başlar. Sonra karşımıza ikinci bir Fevzi Tuncay vakası çıkar. Umarım çıkmaz.

Saç Sakal Karışık

Sırasıyla Steve Foster, Trifon Ivanov, Paul Breitner, Alexi Lalas, George Berry ve David Beckham