11 Ekim 2009 Pazar

Kendi Düşen Ağlamaz

İspanya ile grup birinciliği için çekişiriz.. Ermenistan gibi zor bir deplasmandan üç puan önemli, birinci olmasak da başa baş oynarız.. Belçika ile kötü futbol ardından gelen beraberlik ; birincilik zor gibi sanki ikincilik bizim yerimiz gibi.. Bsona'yı da yendik ; ikincilik için önümüz açık.. Nereden çıktı bu Estonya beraberliği olsun İspanya maçlarında telafi edilecek gücümüz var.. İspanya'ya yenildik ama 1-0 ; biz bunları İstanbul'da öyle böyle yeneriz.. Burda da yenildik; gerçekler ortaya çıkmaya mı başlıyor.. Estonya-Bosna= 6 puan'dan başka çözüm yok.. Estonya'yı 4-2 geçtik zorlandık ama çimler kötüydü.. Bosna'da bizi daha iyi şartlar bekliyor.. Bosna Hersek'te beraberlik.. Herşey bitmedi daha ki Bosna Hersek koskoca Estonya ve İspanya ile oynayacak daha.. Belçika mağlubiyeti.. Bu sefer kesin bitti galiba..Bosna Hersek puan kaybetseydi kesin yenerdik biz onları o yüzdendir bu mağlubiyet.. Lafın kısası güle güle Güney Afrika (Hem de daha bir maçımız eksik ve veda ediyoruz. Umarız ömrümüz bir daha Türkiye'yi Dünya Kupası'nda görmeye yeter )

3 yorum:

Adnan ENGİN dedi ki...

Her şey geçen yıl bu zamanlar Belçika beraberliğiyle başladı.
O maçı Saraçoğlu'nda izlemiştim. O kadar kötü oynamıştık ki, bu günleri görür gibiydim. Ama dilim varmıyordu. Ve gerekli önlemler alınmayınca korkulan son oldu. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Futbolda motivasyon çok önemlidir ama futbol sadece motivasyon değildir.

Adnan ENGİN dedi ki...

Futbolda motivasyon önemlidir diye yazdıktan sonra bu yazı için koyduğunuz fotoya daha dikkatli baktım. Fatih Terim ile Arda'nın mimikleri ve verdikleri karedeki benzerlik sanırım motivasyon konusunda ne demek istediğimi en iyi anlatan fotodur.

muzorta dedi ki...

türkiye her zaman işini son maçlara bırakan bi takımdır zaten ... genelde şansı tutuyordu son maçlarda..eeee, papaz her zaman pilav yemez tabi...