24 Mart 2010 Çarşamba

Tolunay Kafkas'tan Sonra


Sivas ve Bursa'nın yaptıkları güzel şey ligimiz için. Dört büyükler için de tam tersi kötü. Peki sizce sadece dört büyüklerin mi. Bundan en büyük nasibi alanlardan biri de Kayserispor. Her sene başarılı çizgisini korumasına rağmen geçen sene Sivas ve bu sene de Bursa'nın gölgesinde kaldılar. Bu olaylar takıma Türkiye Kupası'nı getirmiş Tolunay Kafkas'ı da etkiledi. Erutuğrul Sağlam'ın başarısının ardından Kayseri'de görev yapmak zordu. Üstesinden geldi. Hataları tabii çok var. Görünür de geçen sene Sivas'tan daha iyi bir kadroları bu sene de Bursapor'dan daha iyi bir stadları ve bütçeleri vardı. Fakat Kayserispor başarısının zirvesindeyken tam taraftarıyla bütünleşmişken herşey tepetaklak oldu. O heyecanı sağlayamadı Tolunay Kafkas'ın ekibi. Üstesinden gelemedi. Kentle bütünleşme bir türlü sağlanamadı. Eskiden başlyan Tolunay Kafkas hakkında homurdanmalar herşey kötü gidince daha da artmaya başladı. Sonucunda da Tolunay Kafkas böyle bir karar aldı. Ertuğrul Sağlam, Tolunay Kafkas ya bundan sonrası. Kayserispor'un şansı her zaman böyle yaver gider mi dersiniz. Sıradan bir takım olmamaları için iyi bir hoca şart. Yoksa başarı dolayısıyla kentle bütünleşme hiç bir zaman tam olarak gerçekleşemeyecek.

5 Mart 2010 Cuma

Özel Maç Mağdurları


Özel maçlar son yıllarda daha çok sakatlıklarla ünlü olmaya başladı. Son zamanlarda klasik haline gelen bu haberlere bu özel maç haftasında da yenileri eklendi. Cüneyt Çakır'ın yönettiği Hollanda-Abd maçında Bolton'un Amerikan oyuncusu Stuart Holden'ın ayağı kırıldı. 6 ay sahalardan uzak kalacakmış 24 yaşındaki Holden.


Almanya-Arjantin maçında da Arjantinli iki oyuncu sakatlandı. Demichelis ve Heinze yaklaşık bir ay forma giyemeyeceklermiş. Fiorentina deplasmanı öncesi Bayern için çok kötü bir haber. Bunlar şimdilik sadece öğrendiklerim. En az bunun kadar ciddi sakatlıklar olmuştur. Aslında her maçta sakatlıklar oluyor ama nedense özel maçlardaki gözümüze batıyor.

4 Mart 2010 Perşembe

Bursa Kenetlenmiş Durumda


Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın yerinde olsam Bursa'dan şu anda korkardım. Asla bir Sivas havasında değil Bursaspor. Antranmanlara birsürü taraftarlar gidiyor. Halk futbolcuları şuanda nasıl memnun edebilirim diye düşünüyor. Haftalar geçtikçe büyüyen beklentiler sonunda halk bu halde. Bursa'nın tek avantajı baskısı yok gibi söylemler var. Fakat artık bence bu da geçerli değil. Tek avantajları şuanda herkesin başarıya aç olması. Önümüzdeki dört hafta o kadar da zor maçları yok. Galatasaray'ın önündeki dört maçın daha zor olması Bursalıları biraz daha umutlandırıyor. Son olarak Bursaspor şampiyon olmasa da Bursalılar takımlarına ve Ertuğrul Sağlam'a teşekkür etmeli. En azından onlara bu anları yaşattılar.

2 Mart 2010 Salı

Bir İlginç Gençlerbirliği


Gençlerbirliği sezonun en dengesiz takımlarından biri. Son beş haftadır da kazanamıyor Ankara ekibi. Doll ile birlikte ilk yarının bir bölümünde dikkatimizi çekmişti. Hurşut Meriç'iyle, Mustafa Pektemek'iyle, Kahe'siyle. Şimdi Gençlerbirliği ile ilgili bazı ilginç istatistikler vereceğim be sezonu kapsayan.

* Gençlerbirliği'nin oynadığı 21 karşılaşmanın (Ankaraspor maçları dahil değil) sadece yedisinde hem Gençlerbirliği hem de rakip takım gol atmayı becermiş. Hem attığı hem yediği karşılaşmalarda sadece Beşiktaş'a kaybetti Gençlerbirliği.

* Gençlerbirliği'nin son oynadığı 10 karşılaşmanın yarısında Mustafa Pektemek ilk onbir başladı. Yarısında da sonradan oyuna dahil oldu. Mustafa Pektemek'in on bir başladığı bu beş maçta Gençlerbirliği galip gelemedi ve sadece bir gol attı. Bu gol de Mustafa'dan değil. Fakat Mustafa'nın sonradan girdiği beş karşılaşmada ise Gençlerbirliği 10 puan toplamayı başardı. Mustafa Pektemek de iki gol attı bu maçlarda.

* Gençlerbirliği Ankaraspor maçı haricinde ligde altı galibiyet elde etti. Galip gelinen dört maçta da Kahe gol attı. Kahe'nin suskun oluşu takımı doğrudan etkiliyor.